Donald Trump’ın 23 Haziran 2025 tarihinde Truth Social üzerinden yaptığı açıklama, kripto para piyasalarında geçici bir rahatlama dalgası yarattı. İran’ın ABD’nin nükleer tesislere yönelik saldırısına “zayıf” bir yanıt verdiğini ve bu yanıtın önceden haber verilmesi sayesinde herhangi bir can kaybı yaşanmadığını belirten açıklama, piyasada olası bir sıcak çatışma endişesini şimdilik bastırmış görünüyor. Bu durum, özellikle Bitcoin başta olmak üzere büyük kripto varlıklar üzerinde pozitif bir etki yarattı.
Trump’ın sözleriyle jeopolitik tansiyonun düşeceğine dair beklentiler artarken, Bitcoin yeniden 105.000 dolar seviyesinin üzerine tırmandı ve son 24 saatte %3,5’lik bir yükseliş kaydetti. Ethereum da %8’lik yükselişle 2.420 doları aşarak haftalık kayıplarını kısmen telafi etti. Altcoin’lerde ise XRP, Solana ve Dogecoin gibi varlıklar da %8 civarında günlük yükselişler yaşarken, yatırımcılar makro risklerin hafiflemesini kısa vadeli alım fırsatı olarak değerlendirmiş görünüyor.
Bitcoin fiyatındaki toparlanma geçici mi?
Bu toparlanmanın, kısa vadeli mi yoksa daha kalıcı bir ralliye mi evrileceği ise hâlâ belirsizliğini koruyor. ABD-İran gerilimi tamamen sona ermiş değil ve yatırımcılar gelecek günlerde ABD Dışişleri ve Pentagon’dan gelecek yeni açıklamalara odaklanacak. Ayrıca, güvenli liman arayışındaki yatırımcıların kriptoya yönelimi kısa vadede sürebilir, ancak kalıcı yükseliş için hem jeopolitik hem de makroekonomik cephede istikrar sinyalleri gerekiyor.

Ayrıca, Bitcoin’in hafta sonu yaşadığı 98.500 dolarlık dipten toparlanarak yeniden 106.000 dolar seviyesinin üzerine çıkması, yalnızca siyasi tansiyonun düşmesiyle değil; aynı zamanda piyasalardaki genel makroekonomik iyimserlikle de destekleniyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “tam ateşkes” açıklaması, yalnızca kripto değil, petrol ve hisse senedi piyasalarında da risk iştahını artırdı. Öte yandan, hashrate’te yaşanan %8’lik düşüş, ki bu düşüş muhtemelen İran’daki madencilik faaliyetlerinin sekteye uğramasından kaynaklı gerçekleşti ve piyasalarda dikkat çekti. Her ne kadar bu tür düşüşler geçmişte ABD’de de görüldüyse de bölgede yaşanabilecek yeni bir enerji krizi veya düzenleyici müdahale, madencilik cephesinden gelebilecek yeni baskılara işaret edebilir.