Dünyanın nefesini tutarak izlediği İran ve İsrail arasında yükselen gerilimin gölgesinde gözlerimizi finans piyasalarına çevirmek zorunda kaldık. Herkes bir çalkantı beklerken Bitcoin’in adeta bir fırtınanın ortasındaki dingin bir göl gibi neredeyse hiç kımıldamadığını görüyorum. Bu tuhaf sakinliğin ardındaki sır perdesini araladığımda makro yatırımcı Raoul Pal’ın sesine kulak veriyorum. Bana fısıldadığı gerçek oldukça yalın. Bitcoin’in rotasını çizen artık anlık siyasi krizlerin gürültüsü değil küresel likiditenin derin ve sessiz akıntısı.
Bitcoin grafiği ne dedi?
Pal’ın 14 Haziran 2025 tarihinde X’ten paylaştığı grafik, adeta bir kader ortaklığını resmediyor. Bitcoin’in fiyatı ile dünya genelindeki para arzı M2’nin son üç yıldır birbirine dolanmış iki sarmaşık gibi nasıl birlikte hareket ettiğini gözlemliyorum. Bu birlikteliğin istatistik dilindeki karşılığı yüzde 89’luk bir uyum.
Bu tabloya baktığımda anlıyorum ki savaşlar, seçimler veya faiz artırımları gibi yeryüzünü sarsan büyük olaylar bu kripto varlığın ana yönünü değiştiremiyor. Küresel likidite ne zaman genişlese, BTC de er ya da geç bu akıntıya kapılıp yükselişe geçiyor. Siyasi manşetler, petrol fiyatlarındaki ani parlamalar veya askeri hamleler ise denizin yüzeyinde anlık köpükler yaratmaktan öteye geçemiyor.
Tezi kanıtlayan örnek
İsrail’in İran’ın enerji tesislerine yönelik son hamlesi bu tezi kanıtlayan canlı bir örnek olarak duruyor karşımda. Güney Pars gaz sahasındaki alevlerin haberiyle petrol vadeli işlemleri yüzde yediyi aşan bir sıçrama yaşarken, Bitcoin’in değerindeki değişim yalnızca yüzde 0,02’lik bir kımıldanıştan ibaret kaldı. Bu kayıtsızlık Pal’ın analizini doğruluyor. Küresel para muslukları açılmadığı ya da kısılmadığı sürece, Bitcoin kendi bildiği yolda ilerlemeye devam edecek.
Bu durum benim gibi piyasaları okumaya çalışanlar için de yeni bir ufuk açıyor. M2 ile BTC arasındaki bu güçlü bağ adeta güvenilir bir pusula işlevi görüyor. Savaşların veya siyasi çalkantıların yarattığı geçici fırtınalara kapılmak yerine, asıl stratejik göstergenin likidite olduğunu artık daha net görüyorum. Eğer M2 para arzı genişlemeyi sürdürürse, BTC’nin yeni zirvelere yelken açması kaçınılmaz görünüyor. Elbette kısa vadeli haberler dalgalanmalar yaratacaktır ancak bu dalgaların geminin rotasını değiştirecek güce sahip olmadığını anlıyorum.
Merkez bankalarının hamlelerine bakın
Alva gibi finansal analiz kuruluşları Orta Doğu’daki gerilimin petrol fiyatlarını yukarı taşıyabileceğini dile getiriyor. Ancak bu senaryonun dahi BTC üzerindeki uzun vadeli etkisinin, küresel para politikaları kadar belirleyici olmayacağını seziyorum.
Raoul Pal’ın verileri dikkatimizi makro ölçekteki para hareketlerine odaklamamız gerektiğini öğütlüyor. Çünkü anlıyorum ki kripto para okyanusunda yönü belirleyen ses getiren manşetler değil merkez bankalarının sessizce bastığı paralardır.