XRP nedir?

XRP, finansal işlemlerin hızlandırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve uluslararası ödemelerin daha verimli hale getirilmesi amacıyla tasarlanmış, açık kaynaklı bir dijital varlıktır. Geleneksel bankacılık sistemlerindeki yavaşlık ve yüksek maliyetlere alternatif sunan XRP, özellikle sınır ötesi para transferlerinde köprü para birimi olarak kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Ripple şirketi ile sıkça karıştırılsa da, XRP Ripple’dan bağımsız, merkezi olmayan bir konsensüs mekanizmasıyla çalışan bir kripto paradır.

XRP’nin tarihçesi

XRP’nin kökeni, Bitcoin’in popülaritesinin artmasıyla birlikte ortaya çıkan alternatif dijital ödeme sistemleri arayışına dayanır. 2011 yılında David Schwartz, Jed McCaleb ve Arthur Britto, daha verimli ve enerji dostu bir dijital varlık ağı oluşturma vizyonuyla XRP Ledger’ı (XRPL) tasarlamaya başladı. Bu üçlü, Bitcoin’in Proof-of-Work (İş İspatı) modelinin enerji tüketimi ve işlem hızı konularındaki sınırlamalarını aşmayı hedefliyordu.

2012 yılında, bu projeye kurumsal bir çerçeve kazandırmak amacıyla “OpenCoin” adlı şirket kuruldu. Aynı yıl, XRP toplam 100 milyar adetlik sabit arzla piyasaya sürüldü. Bu sabit arz, Bitcoin gibi madencilik yoluyla yeni coin üretimi olmaması anlamına geliyordu. Madencilik yapılmaması, işlem onay sürelerinin saniyelere düşürülmesi ve düşük enerji tüketimi, XRP’yi teknik olarak Bitcoin ve Ethereum gibi erken dönem kripto paralardan farklılaştıran önemli unsurlar oldu.

OpenCoin, daha sonra adını “Ripple Labs” olarak değiştirdi ve XRP’nin finansal alanda kullanımını teşvik etmek amacıyla kurumsal çözümler geliştirmeye odaklandı. Ripple Labs’ın temel amacı, bankalar, ödeme sağlayıcıları ve diğer finansal kurumlar için XRP’yi kullanarak sınır ötesi ödemeleri daha hızlı, daha şeffaf ve daha uygun maliyetli hale getirmekti. Bu süreçte On-Demand Liquidity (ODL) gibi ürünler geliştirilerek XRP’nin likidite köprüsü rolü pekiştirildi.

XRP’nin gelişim süreci, teknolojik yeniliklerin yanı sıra önemli hukuki mücadelelere de sahne oldu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile yaşanan dava süreci, XRP’nin yasal statüsü ve kripto para sektöründeki düzenleyici belirsizlikler açısından dönüm noktası oldu. Ancak bu zorluklara rağmen XRP, uluslararası ödemelerde ve dijital varlık ekosisteminde önemli bir yer edinmeye devam etti.

XRP’nin kurucuları kimdir?

XRP’nin kurucu kadrosunda blokzincir ve yazılım dünyasından üç önemli isim öne çıkar: Jed McCaleb, David Schwartz ve Arthur Britto.

• Jed McCaleb: Jed McCaleb, XRP Ledger’ın erken geliştirme sürecinde kilit bir rol oynamıştır. Dosya paylaşım sistemlerinden Mt. Gox gibi erken dönem Bitcoin borsalarına uzanan geniş bir teknoloji geçmişine sahiptir. Ripple’daki ortak kuruculuk görevinden ayrıldıktan sonra, Ripple’a rakip olan Stellar (XLM) projesini başlatmıştır. Bu durum, kripto dünyasında önemli bir rekabet ve gelişim dinamiği yaratmıştır.
• David Schwartz: Ripple’ın baş teknoloji sorumlusu (CTO) olarak, XRP Ledger’ın teknik mimarisinden sorumludur. Kriptografi, dağıtık sistemler ve ağ güvenliği konularındaki derin uzmanlığıyla protokolün temelini oluşturmuştur. Bugün hala Ripple’da teknik liderliği sürdürmekte ve XRPL’in gelişimine yön vermektedir. David Schwartz, XRP Ledger’ın hızlı ve güvenli yapısının ardındaki beyinlerden biridir.
• Arthur Britto: XRP Ledger’ın ilk geliştiricilerinden ve kurucularından biridir. Teknik vizyonu ve katkılarıyla projenin başlangıç aşamasında önemli bir rol oynamıştır.
• Chris Larsen: kripto para ve finans teknolojileri dünyasının en etkili ve öncü isimlerinden biridir. Kariyeri boyunca yenilikçi finansal girişimlere imza atan Chris Larsen, özellikle E-Loan ve Prosper gibi platformlarla adını duyurdu. Ancak onu asıl öne çıkaran, blockchain teknolojisini geleneksel finans sektörüne entegre etme vizyonu oldu.

Bu üç ismin yanı sıra, Ripple CEO’su Brad Garlinghouse da projenin tanınmasında ve kurumsal benimsenmesinde kritik bir yönetici figür olmuştur. Garlinghouse, XRP ile doğrudan ilişkili bir kurucu olmasa da, projenin iş geliştirme ve regülasyon cephesinde küresel ölçekte tanınmasını ve finansal kurumlarla ortaklıklar kurulmasını sağlamıştır. Özellikle SEC davası sürecinde Ripple’ın kamuoyundaki yüzü olmuş ve projenin hukuki mücadelesini yönetmiştir.

Ripple ve XRP arasındaki ayrım nedir?

Kamuoyunda sık sık karıştırılsa da, Ripple ve XRP aynı şey değildir. Ripple ve XRP arasındaki fark, projenin işleyişini ve yasal statüsünü anlamak açısından büyük önem taşır.

• Ripple: Ripple Labs Inc., ABD merkezli özel bir fintech şirketidir. Bu şirket, XRP Ledger teknolojisini kullanarak bankalar, ödeme sağlayıcıları ve diğer finansal kurumlar için sınır ötesi ödeme çözümleri geliştirmektedir. Ripple’ın ana hedefi, geleneksel SWIFT sistemine alternatif olarak daha hızlı, daha ucuz ve daha şeffaf uluslararası para transferleri sağlamaktır. Şirketin geliştirdiği ürünler arasında “RippleNet” ve “On-Demand Liquidity (ODL)” bulunmaktadır. Özellikle ODL hizmeti, XRP’yi bir köprü para birimi olarak kullanarak fiat paralar (itibari paralar) arasındaki dönüşümleri kolaylaştırır ve likidite sorunlarını çözer. Ripple, teknoloji geliştirme, kurumsal ortaklıklar kurma ve düzenleyici kurumlarla ilişkileri yönetme gibi ticari faaliyetler yürütür.
• XRP: XRP ise açık kaynaklı, bağımsız bir dijital varlıktır. Ripple şirketinden bağımsız olarak var olan ve XRP Ledger üzerinde çalışan bir kripto paradır. XRP, Ripple şirketi tarafından sahiplenilen veya doğrudan kontrol edilen bir varlık değildir. XRP Ledger, bağımsız doğrulayıcılar (validaotors) tarafından çalıştırılır ve Ripple dışında birçok kuruluş, birey ve geliştirici de ağın gelişimine katkıda bulunur. XRP, küresel ödemelerde anında likidite sağlamak, işlem maliyetlerini düşürmek ve döviz kuru risklerini azaltmak için tasarlanmıştır.

Bu ayrım, özellikle SEC’in Ripple’a açtığı davada büyük önem taşımıştır. SEC, Ripple’ın XRP’yi kayıt dışı bir menkul kıymet olarak sattığını iddia ederken, Ripple ise XRP’nin bağımsız bir dijital varlık olduğunu ve menkul kıymet kriterlerini taşımadığını savunmuştur. Mahkeme, bireysel yatırımcılara yapılan XRP satışlarının menkul kıymet olmadığına karar vererek bu ayrımın hukuki geçerliliğini bir ölçüde tescil etmiştir. Özetle, Ripple, XRP’yi kullanan bir teknoloji şirketi; XRP ise bu şirketin ürünlerinde kullanılan ancak şirketten bağımsız çalışan bir dijital varlıktır.

XRP nasıl satın alınır?

XRP satın almak, diğer kripto paraları satın almaya benzer süreçleri içerir ve oldukça basittir. İşte adım adım XRP satın alma rehberi:

Kripto para borsası seçimi

XRP satın almak için güvenilir bir kripto para borsasında hesap açmanız gerekir. Türkiye’de faaliyet gösteren BTCTurk, Paribu ve Bitexen gibi platformlar XRP alım satım hizmeti sunmaktadır. Global çapta ise Binance, Coinbase, Kraken, KuCoin ve Bybit gibi büyük borsalar XRP listelemiştir. Borsa seçimi yaparken işlem ücretleri, güvenlik önlemleri, kullanıcı arayüzü ve müşteri desteği gibi faktörleri göz önünde bulundurmanız önemlidir.

Hesap oluşturma ve kimlik doğrulama (KYC)

Seçtiğiniz borsada bir hesap oluşturmanız gerekmektedir. Bu genellikle e-posta adresi ve şifre belirleme ile başlar. Hesap oluşturduktan sonra, yasal düzenlemeler gereği KYC (Müşterini Tanı) prosedürlerini tamamlamanız zorunludur. Bu süreçte genellikle kimlik kartı, pasaport veya ehliyet gibi belgelerinizin fotoğraflarını yüklemeniz ve adres teyidi için fatura veya ikametgah belgesi sunmanız istenir. KYC süreci, kara para aklama ve terör finansmanının önlenmesi için standart bir uygulamadır ve hesabınızın güvenliğini artırır.

Hesaba para yatırma

KYC prosedürleri tamamlandıktan sonra, borsa hesabınıza para yatırabilirsiniz. Türkiye’deki borsalar Türk lirası (TRY) ile banka havalesi veya EFT yoluyla para yatırma imkanı sunar. Uluslararası borsalarda ise genellikle dolar (USD), euro (EUR) gibi itibari paralarla veya Tether (USDT), BUSD gibi stabil kripto paralarla para yatırma seçenekleri bulunur. Yatırma işleminin tamamlanma süresi, kullanılan yönteme göre değişiklik gösterebilir.

XRP satın alma işlemi

Hesabınıza para yatırdıktan sonra, XRP alım satım sayfasına giderek işlem yapabilirsiniz. Genellikle “Al/Sat” veya “Spot İşlem” bölümünde XRP/TRY (Türk Lirası ile) veya XRP/USDT (USDT ile) gibi işlem çiftlerini bulabilirsiniz.

• Piyasa Emri: Anında mevcut piyasa fiyatından XRP satın almak istiyorsanız “Piyasa Emri”ni kullanabilirsiniz. Belirlediğiniz miktarda XRP, o anki en iyi fiyattan otomatik olarak satın alınır.
• Limit Emri: Belirli bir fiyattan XRP almak istiyorsanız “Limit Emri” kullanabilirsiniz. İstediğiniz XRP miktarını ve satın almak istediğiniz fiyatı girersiniz. Piyasa, belirlediğiniz fiyata ulaştığında emriniz otomatik olarak gerçekleşir.

XRP’yi güvenli bir cüzdana çekme

XRP satın aldıktan sonra, varlıklarınızı borsa cüzdanında tutmak yerine güvenli bir cüzdana çekmeniz tavsiye edilir. Borsalar siber saldırılara ve teknik sorunlara maruz kalabilir. Kendi cüzdanınızda tuttuğunuz kripto paraların kontrolü tamamen sizde olur.

• Donanım Cüzdanları (Ledger, Trezor): Çevrimdışı depolama sağladığı için en güvenli seçenektir.
• Yazılım Cüzdanları (XUMM, Trust Wallet, Atomic Wallet): Mobil veya masaüstü uygulamaları olarak mevcuttur ve iyi bir güvenlik seviyesi sunar.
• Web Cüzdanları (GateHub): Tarayıcı üzerinden erişim sağlar, kullanımı kolaydır ancak güvenlik riski donanım cüzdanlarına göre daha yüksektir.

Önemli Not: XRP Ledger ağının özel bir özelliği olarak, bir XRP cüzdanının etkinleşebilmesi için içerisinde en az 20 XRP rezerv bulunması zorunludur. Bu miktar, cüzdanın etkinleştirilmesi için kilitlenir ve spam hesapların önüne geçmek amacıyla tasarlanmıştır.

XRP nasıl satılır?

XRP satmak da benzer şekilde ilerler. Sahip olduğunuz XRP’yi borsa hesabınıza geri gönderirsiniz (eğer kendi cüzdanınızdaysa). Daha sonra XRP/TRY veya XRP/USDT gibi işlem çiftlerini kullanarak satış emri girersiniz. Satış gerçekleştikten sonra, elde ettiğiniz Türk Lirası veya USDT’yi banka hesabınıza çekebilir veya başka kripto paralarla takas edebilirsiniz.

XRP blockchain’i nasıl çalışır?

XRP’nin işlem altyapısı, klasik blokzincirlerden teknik olarak ayrılır ve benzersiz bir konsensüs mekanizması kullanır. Bitcoin ve Ethereum gibi ağlarda blok üretimi ve işlem onayı için genellikle Proof-of-Work (PoW) veya Proof-of-Stake (PoS) algoritmaları kullanılırken, XRP blockchain’i veya doğru adıyla XRP Ledger (XRPL) Ripple Protokol Konsensüs Algoritması (RPCA) adı verilen, daha hızlı ve enerji verimli bir model benimser.

Ripple Protokol Konsensüs Algoritması (RPCA)

RPCA, merkezi olmayan ancak yetkilendirilmiş bir konsensüs modelidir. Ağdaki doğrulayıcılar (validatorlar), her saniyeler içinde yeni bir defter versiyonu üzerinde anlaşmaya varır. Bu doğrulayıcılar, Ripple şirketi tarafından önerilenler ve topluluk tarafından güvenilen bağımsız kuruluşlar ve üniversiteler tarafından işletilen sunuculardan oluşur. Her doğrulayıcı, kendi “eşsiz düğüm listesi”ni (Unique Node List – UNL) tutar. UNL’deki düğümlerin büyük çoğunluğu bir işlemin geçerliliği konusunda anlaştığında, işlem onaylanır ve deftere kalıcı olarak kaydedilir.

İşlem onayı ve hızı

XRP Ledger’da işlemler, Bitcoin’deki gibi bloklara eklenmeden doğrudan deftere yazılır. Bu sayede işlemler saniyeler içinde kesinleşir ve geri döndürülemez hale gelir. XRP ağı, saniyede ortalama 1.500 işlem (TPS – Transactions Per Second) gerçekleştirebilir. Bu hız, geleneksel finansal sistemlere kıyasla bile oldukça yüksektir ve özellikle uluslararası ödemeler için büyük bir avantaj sağlar. Bitcoin’in 7 TPS ve Ethereum’un 15-30 TPS civarındaki işlem kapasitesine kıyasla XRP, çok daha ölçeklenebilir bir yapı sunar.

Düşük işlem ücretleri ve deflasyonist yapı

XRP ağındaki işlem ücretleri, ağda spam faaliyetlerini engellemek amacıyla sembolik düzeyde tutulur. Ortalama bir işlem ücreti yaklaşık 0.00001 XRP’dir. Bu ücretler, madencilere gitmez; bunun yerine ağ tarafından yakılarak (burn) arzdan düşürülür. Bu mekanizma, XRP arzını zamanla azaltan ve dolayısıyla deflasyonist bir yapı oluşturan önemli bir özelliktir. İşlem yoğunluğu artsa bile ücretlerin ani bir şekilde yükselmesi gibi bir durum yaşanmaz, çünkü ağ tasarımı buna dirençlidir. Bu yönüyle XRP, hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal ödeme sağlayıcılar için cazip hale gelir.

Enerji verimliliği

PoW (Proof-of-Work) tabanlı blokzincirlerin aksine, XRP Ledger çok daha enerji verimlidir. RPCA konsensüs sistemi, yoğun hesaplama gücü gerektirmediği için Bitcoin gibi ağlara göre binlerce kat daha az enerji tüketir. Bu, XRP’yi çevre dostu bir dijital varlık haline getirir ve sürdürülebilirlik endişelerinin arttığı günümüzde önemli bir avantaj sunar.

Özetle, XRP Blockchain’i, hızlı, ölçeklenebilir, düşük maliyetli ve enerji verimli bir ödeme ağı sağlamak üzere tasarlanmış, geleneksel blokzincirlerden farklı bir konsensüs mekanizmasıyla çalışır.

XRP Ledger nedir?

XRP Ledger (XRPL), XRP’nin üzerinde çalıştığı açık kaynaklı, dağıtık defter teknolojisidir. 2012 yılında geliştirilen XRPL, sadece XRP’yi değil, aynı zamanda çeşitli diğer token’ları ve dijital varlıkları da destekleyen sağlam bir altyapıdır. Finansal kurumlar ve geliştiriciler için özel olarak tasarlanmış olan XRPL, merkezi olmayan ve güvenli bir ortamda değer transferi ve akıllı sözleşme benzeri işlevler sunar.

Temel özellikler ve avantajlar:

1. Hız ve Ölçeklenebilirlik: XRPL’in en belirgin avantajlarından biri işlem hızıdır. Ağda işlemler ortalama 3-5 saniye içerisinde doğrulanır ve kesinleşir. Saniyede 1.500’e kadar işlemi işleyebilme kapasitesiyle (ve potansiyel olarak daha fazlasına ölçeklenebilme yeteneğiyle), geleneksel finansal sistemlere ve birçok diğer blokzincire kıyasla çok daha yüksek bir işlem hacmi sunar. Bu hız, özellikle sınır ötesi ödemeler ve yüksek frekanslı ticaret için kritik öneme sahiptir.
2. Düşük İşlem Maliyetleri: XRPL üzerindeki işlem ücretleri son derece düşüktür. Ortalama bir işlem için alınan ücret yaklaşık 0.00001 XRP’dir. Bu ücretler, ağdaki spam faaliyetlerini engellemek ve ağın verimli çalışmasını sağlamak amacıyla yakılır, böylece deflasyonist bir etki yaratır. Düşük maliyetler, hem bireysel kullanıcılar hem de büyük hacimli işlemler gerçekleştiren kurumlar için cazip bir seçenek sunar.
3. Enerji Verimliliği: XRPL’in merkezi olmayan konsensüs sistemi olan Ripple Protokol Konsensüs Algoritması (RPCA), Proof-of-Work (PoW) tabanlı zincirlere göre binlerce kat daha az enerji tüketir. Bu, XRPL’i çevre dostu bir teknoloji haline getirir ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar için ideal bir platform sunar.
4. Açık Kaynak ve Geliştirici Dostu: XRPL açık kaynaklı bir platformdur, bu da herkesin kodunu inceleyebileceği, değiştirebileceği ve geliştirebileceği anlamına gelir. Geliştiriciler için güçlü API’ler ve araçlar sunar, bu sayede yeni varlıklar (fungible ve non-fungible token’lar), merkezi olmayan uygulamalar (dApps) ve finansal çözümler oluşturabilirler. XRPL üzerinde DEX (Merkezi Olmayan Borsa) gibi yerleşik özellikler de bulunur, bu da doğrudan defter üzerinde token takasına olanak tanır.
5. Güvenlik ve Stabilite: Yıllardır kesintisiz olarak çalışan XRPL, güvenlik ve stabilite açısından kendini kanıtlamıştır. Konsensüs mekanizması, kötü niyetli aktörlerin ağı manipüle etmesini zorlaştıracak şekilde tasarlanmıştır.
6. Borç Verme ve Ticaret (Built-in Decentralized Exchange): XRPL, kendi içinde bir merkezi olmayan borsa (DEX) barındırır. Bu, kullanıcıların doğrudan defter üzerinde farklı para birimleri ve varlıklar arasında takas yapmasına olanak tanır. Ayrıca, IOUs (borç senetleri) gibi kavramları destekleyerek farklı varlıkların ve borçların temsil edilmesine ve transfer edilmesine imkan tanır.

XRPL, küresel finansal sistemin modernizasyonunda kilit bir rol oynamayı hedefleyen, yenilikçi ve sağlam bir dağıtık defter teknolojisidir. Finansal hizmetlerin geleceği için hızlı, ucuz ve güvenli bir altyapı sunmaktadır.

XRP destekleyen cüzdan türleri nelerdir?

XRP’yi güvenle saklamak için donanım cüzdanları, yazılım cüzdanları ve web cüzdanları gibi farklı seçenekleriniz bulunur. Donanım cüzdanları (Ledger Nano S/X, Trezor), özel anahtarlarınızı çevrimdışı tutarak siber saldırılara karşı en yüksek güvenlik seviyesini sunar ve özellikle büyük miktarlarda XRP’yi uzun vadeli saklamak için idealdir.

Daha günlük kullanım ve kolay erişim için yazılım cüzdanları (mobil veya masaüstü uygulamaları) tercih edilebilir. XUMM, Trust Wallet ve Atomic Wallet gibi uygulamalar, XRP’yi cihazınızda saklamanıza olanak tanır. Her ne kadar donanım cüzdanları kadar güvenli olmasalar da, aktif kullanıcılar için iyi bir denge sunarlar. En az güvenli seçenek ise web cüzdanları veya borsa cüzdanlarıdır (örneğin GateHub, Binance). Bunlar, anahtarlarınızın kontrolünü üçüncü taraflara emanet ettiğiniz için yalnızca kısa süreli veya çok küçük miktarlar için önerilir.

Unutmayın ki XRP Ledger ağının özel bir kuralı vardır: bir XRP cüzdanının etkinleşebilmesi için içerisinde en az 20 XRP rezerv bulundurması zorunludur. Bu miktar, cüzdanın ağ üzerinde kilitlenmesini sağlar ve spam hesapların oluşturulmasını engellemek amacıyla tasarlanmıştır. Cüzdan seçiminizi, sahip olduğunuz XRP miktarına ve güvenlik önceliklerinize göre yapmanız önemlidir.

XRP transferi nasıl gerçekleştirilir?

XRP transferi, XRP Ledger (XRPL) ağının hızı ve verimliliği sayesinde oldukça basit ve hızlı bir süreçtir. İşte adım adım bir XRP transferinin nasıl gerçekleştirildiği:

Gönderen cüzdanı hazırlama

İlk olarak, XRP göndereceğiniz cüzdana erişmeniz gerekir. Bu bir borsa cüzdanı, donanım cüzdanı (Ledger, Trezor), yazılım cüzdanı (XUMM, Trust Wallet) veya web cüzdanı olabilir. Göndermek istediğiniz XRP miktarına sahip olduğunuzdan ve cüzdanınızın aktif olduğundan (en az 20 XRP rezervi içerdiğinden) emin olun.

Alıcı adresini ve Destination Tag’i alma

XRP göndermek için alıcının iki temel bilgisine ihtiyacınız vardır:

• XRP Cüzdan Adresi: Bu, alıcının XRP’lerini alacağı cüzdanın benzersiz adresidir. Genellikle “r” harfiyle başlar ve harf ve rakamlardan oluşan uzun bir karakter dizisidir (örn. rEb8TK3gBgk5auZkwc6sHnKTzsSyuY5pUN). Bu adresi doğru bir şekilde kopyaladığınızdan emin olun, çünkü yanlış bir adrese yapılan gönderimler geri alınamaz.
• Destination Tag (Hedef Etiketi): Bu, özellikle XRP’yi bir borsaya veya merkezi bir hizmet sağlayıcının cüzdanına gönderiyorsanız kritik öneme sahip olan bir sayıdır. Borsalar, genellikle tek bir ana XRP adresi kullanır ve bu adres üzerinden birçok farklı kullanıcının varlığını yönetir. Destination Tag, borsaların gelen XRP’yi hangi kullanıcı hesabına atayacağını belirlemesini sağlayan benzersiz bir kimlik numarasıdır. Eğer XRP’yi bir borsaya gönderiyorsanız ve Destination Tag’i girmeniz gerekiyorsa ancak bunu yapmazsanız, varlıklarınız kaybolabilir ve geri almanız çok zor veya imkansız olabilir. Özel bir cüzdana (örneğin XUMM veya Ledger gibi doğrudan XRPL’ye bağlı bir cüzdan) gönderiyorsanız, genellikle Destination Tag gerekli değildir, ancak yine de alıcıdan teyit almakta fayda var.

Transfer işlemini başlatma

Cüzdanınızdaki “Gönder” veya “Transfer” seçeneğini seçin. Açılan ekranda aşağıdaki bilgileri girmeniz istenir:

• Alıcı XRP Adresi: Kopyaladığınız alıcı adresini yapıştırın.
• Gönderilecek XRP Miktarı: Ne kadar XRP göndermek istediğinizi belirtin.
• Destination Tag: Eğer gerekiyorsa, alıcıdan aldığınız Destination Tag’i girin.
• İşlem Notu (Opsiyonel): Bazı cüzdanlar veya platformlar işlem için bir not eklemenize izin verebilir.

İşlemi onaylama ve gönderme

Tüm bilgileri girdikten sonra, işlemi gözden geçirin ve doğruluğunu iki kez kontrol edin. Özellikle alıcı adresi ve Destination Tag’in doğru olduğundan emin olun. Daha sonra “Gönder” veya “Onayla” düğmesine tıklayın. Donanım cüzdanı kullanıyorsanız, işlemi fiziksel olarak cihaz üzerinden de onaylamanız gerekebilir.

İşlemin onaylanması

XRP ağı, işleminizi ortalama 3-5 saniye içinde onaylar. Bu, diğer birçok kripto para ağına kıyasla oldukça hızlıdır. İşlem onaylandığında, XRP’ler gönderen cüzdanınızdan düşülür ve alıcı cüzdan bakiyesi anında güncellenir. İşleminizin durumunu, işlem kimliği (transaction ID) ile bir XRP blok gezgini (örn. XRPScan) üzerinden takip edebilirsiniz.

XRP işlem ücretleri

XRP transfer ücretleri son derece düşüktür ve genellikle 0.00001 XRP civarındadır. Bu ücretler, ağdaki spam’i engellemek amacıyla yakılır ve madencilere gitmez. Düşük işlem ücretleri ve yüksek transfer hızı, XRP’yi uluslararası para gönderimi, mikro ödemeler ve likidite sağlama gibi finansal işlemler için tercih edilen araçlardan biri yapar.

SEC’in XRP’ye açtığı davanın nedeni neydi?

Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto para dünyasında büyük yankı uyandıran ve tüm endüstri için emsal teşkil eden önemli bir dava açtı. Aralık 2020’de SEC, Ripple Labs Inc. şirketine ve iki üst düzey yöneticisine (CEO Brad Garlinghouse ve kurucu ortağı Chris Larsen) karşı dava açtı.

SEC’in davasının temel nedeni, Ripple’ın 2013’ten itibaren XRP’yi kayıt dışı bir menkul kıymet olarak sattığı iddiasıydı. SEC, XRP’nin yatırımcıların kar beklentisiyle satın aldığı bir “yatırım sözleşmesi” niteliği taşıdığını ve bu nedenle ABD menkul kıymet yasaları kapsamında bir menkul kıymet olarak sınıflandırılması gerektiğini savundu. ABD yasalarına göre, menkul kıymet olarak kabul edilen varlıkların halka arz edilmeden önce SEC’e kaydettirilmesi zorunludur. SEC’e göre, Ripple bu kaydı yapmayarak yasa dışı bir faaliyet yürütmüştü.

SEC, iddialarını desteklemek için “Howey Testi”ni kullandı. Howey Testi, bir işlemin ne zaman bir “yatırım sözleşmesi” olarak kabul edileceğini belirlemek için kullanılan bir ABD Yüksek Mahkemesi kararıdır. Buna göre, bir yatırım sözleşmesi:

1. Bir para yatırımı olmalı.
2. Ortak bir girişime yapılmalı.
3. Yatırımcının kendi çabası dışında, başkalarının çabalarından kar elde etme beklentisiyle yapılmalı.

SEC, XRP’nin bu kriterleri karşıladığını ve dolayısıyla bir menkul kıymet olduğunu ileri sürdü.

Ripple’ın SEC’e karşı savunması ne oldu?

Ripple ise bu iddiaları reddetti. Şirketin savunması temel olarak şu noktalara dayanıyordu:

• XRP, Ripple’dan Bağımsızdır: Ripple, XRP’nin kendisinin Ripple şirketinden bağımsız, açık kaynaklı bir dijital varlık olduğunu ve bir menkul kıymet kriterlerini taşımadığını savundu. XRP Ledger’ın merkeziyetsiz bir yapıya sahip olduğunu ve Ripple dışında birçok doğrulayıcı ve geliştirici tarafından desteklendiğini vurguladı.
• Utility Token: Ripple, XRP’nin bir “utility token” (fayda token’ı) olduğunu, yani finansal kurumlar için sınır ötesi ödemelerde pratik bir fayda (likidite köprüsü) sağladığını savundu. Bu faydanın, bir menkul kıymet gibi yatırım amaçlı bir varlık olmadığını gösterdiğini iddia etti.
• Piyasada İşlem Gören Bir Emtia: Ripple, XRP’nin açık piyasada on yıldan fazla bir süredir işlem gördüğünü ve diğer kripto paralar gibi bir emtia olarak görülmesi gerektiğini öne sürdü.

Ripple ve SEC davasında ne karar çıktı?

Dava süreci yaklaşık üç yıl sürdü ve kripto para topluluğu tarafından yakından takip edildi. 13 Temmuz 2023 tarihinde, New York Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi Yargıcı Analisa Torres, davada önemli bir karar verdi:

• Bireysel Yatırımcılara Yapılan Satışlar: Mahkeme, XRP’nin bireysel yatırımcılara (programlı satışlar yoluyla) bir menkul kıymet olarak satıldığına dair SEC’in iddiasını reddetmiştir. Yargıç, bu satışların “kör bir alıcı”ya yapıldığını ve bu alıcıların Ripple’ın çabalarından kar elde etme beklentisiyle hareket ettiğini gösteren yeterli kanıt olmadığını belirtti. Bu karar, XRP’nin borsa listelemeleri açısından büyük bir rahatlama getirdi ve birçok kripto para borsası XRP’yi yeniden listelemeye başladı.
• Kurumsal Satışlar: Ancak mahkeme, XRP’nin kurumsal yatırımcılara (doğrudan satışlar yoluyla) yapılan satışlarında ise menkul kıymet kriterlerini karşıladığına hükmetti. Bu kısım için dava süreci devam etmektedir.

Ripple davasının önemi

SEC’in XRP’ye açtığı dava, yalnızca Ripple için değil, tüm kripto endüstrisi açısından önemli bir emsal niteliği taşımaktadır. Bu karar, ABD’deki diğer kripto paraların menkul kıymet statüsünün belirlenmesinde bir referans noktası olabilir. Mahkemenin “programlı satışlar” ve “kurumsal satışlar” arasında yaptığı ayrım, gelecekteki düzenleyici yaklaşımlar üzerinde derin etkiler yaratabilir. Davanın nihai sonucu, kripto para piyasasının yasal çerçevesini önemli ölçüde şekillendirecektir.