2025 yılına adım attığımızdan bu yana S&P 500’deki yükseliş eğrisinin altında derin çatlaklar görüyorum. Grafikler artık yalnızca yükselişi değil tedirginliği de resmediyor. Bitcoin’in altına karşı kaybettiği ivme yalnızca kripto yatırımcılarını değil tüm piyasa dinamiklerini etkiliyor. Bloomberg Intelligence’tan Mike McGlone’un 14 Haziran 2025‘te X’ten paylaştığı analizleri bende güçlü bir düzeltme döneminin çok uzak olmadığı izlenimini bırakıyor.
S&P 500’de tarihi zirve ama yere yakın duruş
S&P 500’ün 13.202 puana ulaşması ilk bakışta başarı gibi görünse de benim gözümde bu seviye tarihi bir kırılmanın eşiğine işaret ediyor. McGlone’un da belirttiği gibi endekste %50’ye varabilecek bir düşüş senaryosu gündemde. Böyle bir durumda S&P 500’ün 10.000 puanın altına sarkması şaşırtıcı gelmeyecek bana. Bu düşüş, 2000 ve 2008’de yaşanan piyasa çöküşlerinin bir benzerini başlatabilir.
ABD hisse senetlerinin toplam piyasa değeri şu anda ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın iki katını aşmış durumda. Aklıma hemen 1929’daki çöküş geliyor. O günlerde de piyasa değerleriyle ekonomik gerçekler arasındaki makas açılmıştı. Bugün ise tablo daha da karmaşık: Enflasyon kalıcı hale gelmiş, Fed bekleme moduna geçmiş, tahvil faizleri %5’in üstünde. Tüm bu gelişmeler, piyasaların direncini sınıyor ve beni tetikte kalmaya zorluyor.
Bitcoin’de güvenli limandan kaçışın işaretleri
Bitcoin’in altına karşı zayıflaması piyasadaki risk iştahının giderek azaldığını gösteriyor. BTC/Altın oranının 2020 sonrası zirveden bu yana sürekli gerilemesi, yatırımcıların güvenli limanlara dönüş yaptığını düşündürüyor. Özellikle Bloomberg Galaxy Crypto Index’in 2025 başından bu yana %13 değer kaybetmiş olması bana bu eğilimin sadece kısa vadeli bir oynaklık olmadığını düşündürüyor.
McGlone’un öngörüsüne göre Bitcoin fiyatı yıl ortasında 60.000–65.000 dolar bandına kadar çekilebilir. Böyle bir senaryoda kripto paraların yanı sıra hisse senedi piyasasında da büyük bir sarsıntı yaşanması muhtemel. Korumacılığın yeniden yükselmesi, ticaret savaşlarının kızışması ve kamu harcamalarının sınırına dayanması gibi politik baskılar da bu kırılganlığı daha da besliyor.
Şahsen yatırım dünyasına dair şu uyarıyı ciddiye alıyorum: Portföyleri yeniden ele alma vakti geldi. Defansif hisseler, nakit pozisyonları ve altın gibi güvenli limanlar bugünün değilse de yarının kazananları olabilir.